Türkiye’nin Anayasa Mahkemesi, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelik, kişi hürriyeti ve güvenliği bakımından hak ihlali söz konusu olduğuna oybirliğiyle hükmetti.
Ancak 2016’dan beri hapiste bulunan Demirtaş’ın serbest kalacağı anlamına gelmiyor. Gazeteci Yavuz Oğhan, çoğu hukuk uzmanının Demirtaş’ın serbest bırakılmamasının hukuki değil, siyasi nedenleri olduğu düşüncesinde olduğunu belirtti.
Türkiye basınında HDP’ye yönelik basın ambargosu da bu haftanın en fazla konuşulan konularındandı. Oğhan, HDP’nin Yüksek Seçim Kurulu (YSK) onaylı resmi bir parti olduğunu, en son seçimlerde 6 milyondan fazla oy aldığını, TBMM’de AK Parti ve CHP’den sonra en büyük üçüncü parti grubuna sahip olduğunu hatırlattı.
Tekrar edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sırasında Abdullah Öcalan’dan gelen iktidar yanlısı mektubu yayınlayan Türk basını şimdi HDP’lileri yok sayıyor.
Aynı zamanda hükümetin Kürt Açılımı sürecinde HDP ile yakın işbirliği yaptığına dikkat çeken Oğhan, şimdi HDP’nin muhalefeti bölmek için kriminalize edilen bir siyasi harekete dönüştüğünü söyledi.
“HDP eşittir PKK” söyleminin artık sıradan olduğunu belirten Oğhan, artık “HDP eşittir CHP eşittir PKK” söyleminin ortaya çıktığını ifade etti.
