Çocukları delta varyantından korumanın en etkili yolu ebeveynlerin aşı olması

children covid-19

Brisbane'da yüz maskesi kullanan bir çocuk Source: AAP

NSW, Queensland ve Victoria’da son salgınlar okullar merkezinde ve çocuklar üzerinden yayılıyor. Şu anda mücadele ettiğimiz delta varyantının çocuklar arasında daha kolay bulaştığı ortaya çıkıyor. Henüz aşı olamayan çocukları korumak için ne yapmalıyız?


Öne çıkanlar

  • Alfa varyantının akside delta varyantı çocuklara bulaşıp yayılıyor.
  • Avustralya’da 12 yaş altındaki çocuklar için onaylanmış aşı yok.
  • Çocukları korumanın en etkili yolu ebeveynlerin aşı olması.

COVID-19 ilk çıktığında herkesi rahatlatan tek veri, belki de çocuklar arasında bulaşma, hasta etme ve ölüme yol açma riskinin çok düşük olduğu bilgisiydi.

Ancak Queensland’deki en son salgında vakaların çoğunu çocuklar oluşturuyordu. Uzmanlar koronavirüsün delta varyantının çocuklar arasında çok daha bulaşıcı olabileceği konusunda endişeli.

Peki, çocuk yaşta vaka sayısının artması çocukların daha riskte olduğunu mu gösteriyor?

Melbourne Üniversitesi Çocuk ve Genç Sağlığı Doktora Programı’nın başındaki Profesör Fiona Russell, “Tam olarak değil,” diyor.

Yapılan bir araştırmanın delta varyantında taşınan virüs sayısının diğer varyantların bin katı olduğunu gösterdiğini söylüyor. “Bu yüzden de hangi yaş grubunda olursanız olun, kaparsanız bulaştırma riskiniz daha fazla” diyor.

Doherty Enstitüsü Epidemioloji Bölümü Başkanı Profesör Jodie McVernon, çocuklar arasında görülen vaka sayısının endişe yarattığını ancak en fazla bulaştıran kesimin 20 ila 39 yaş arasındaki nüfus olduğunu söylüyor.

Ayrıca, dünya çapında çocuklar arasında vakaların artmasının bir nedeninin de, yetişkinler arasında devam eden başarılı aşı programı olduğunu söylüyor.

Aşılanma oranının yüksek olduğu ülkelerde okulların açıldığını ve bu yüzden de çocuklar arasındaki vaka sayısının artmaya başladığını söylüyor. Gelişmeler ışığında buna tanık olmanın da normal olduğunu belirtiyor.

Peki, delta varyantı koronavirüsü kapan çocuklar arasında uzun dönemli yan etkiler var mı?

Uzmanlar henüz yetişkinlerde görülen “uzun COVID” benzeri bir durumu çocuklarda inceleyecek kadar veri olmadığını söylüyor. Ancak yine yurt dışında yaşananlar bize bir miktar yol gösteriyor.

Profesör Fiona Russell, delta varyantına rağmen çocuklar arasında hastanede tedavi veya ölümle sonuçlanan hastalıkların son derece nadir görüldüğünü söylüyor. Bu özellikle kronik hastalığı olmayan çocuklar için geçerli.

ABD ve Britanya’da, çocuklar ve gençler dahil olmak üzere tüm yaş gruplarından hastanelik olma sayılarının arttığını, ancak yine de yetişkinler hastanelik olma riskinin gençlerden üç kat fazla olduğunu söylüyor.

Ebeveynlerin neleri takip etmesi gerekiyor?

Perth Çocuk Hastanesi’nden Pediatrik Bulaşıcı Hastalıklar Bölümü Başkanı Asha Owen aynı zamanda Telethon Çocuk Enstitüsü’nde aşılar ve bulaşıcı hastalıklar bölümü başkanı.

Profesör Bowen, “Yüksek ateş ve boğaz ağrısı hala en sık görülen COVID-19 yan etkisi” diyor. Yurt dışından gelen araştırmaların, çocukların burun akması ve biraz baş ağrısı yaşama risklerinin yetişkinlere nazaran daha yüksek olduğunu söylüyor.

Bowen ayrıca bulaşma riskiyle çocukların genel hayat kalitesinin bir dengesinin bulunması gerektiğini düşünüyor.

Özellikle küçük çocuklar için internetten eğitimin yüz yüze eğitimden daha az etkili olduğunun bilindiğini söyleyen Bowen, toplumun daha dezavantajlı kesimlerinden gelen çocuklar için okulun aynı zamanda tüm eğitim kaynaklarına erişebilecekleri güvenli bir yer olduğunu belirtiyor. Okulda geçirilen her günün değerli olduğunu ve okulun kapanmasının dezavantajlı çocukların eğitim başarısına bir darbe vuracağını söylüyor. Bu yüzden de okulda yüz yüze eğitimle virüsün yayılmasını önlemenin bir dengesinin bulunması gerektiğini düşünüyor.

Profesör Fiona Russell da aynı fikirde.

Çocuklar ve gençler arasında psikolojik yardıma ihtiyacı olan sayısının çok arttığını ve yeterince psikolog bulunamadığını söylüyor. Genç nüfus arasında psikolojik sıkıntı yaşayanların hızla arttığını ve bu yıl için artık randevu alınmadığını belirtiyor. Randevu alamayan endişeli ailelerin hastanelerin acil servisine gittiğini söylüyor. “Şu anda yaşadığımız sessiz bir psikolojik sağlık pandemisi” diyor.

Dr Asha Bowen çok aşamalı bir önlem planıyla okulların kapatılmasının önüne geçilebileceğini söylüyor.

Toplum içindeki salgının şiddetine göre uygulanan trafik ışığı sistemine benzeyen bir sistem öneriyor.

Orta düzey bir salgında okulların kampüslerinde olan yetişkin sayısının asgariye indirilmesini ve insanlar arasındaki teması sınırlayacak bir planın önemini vurguluyor. Sosyal mesafe, el hijyeni, ellerin yıkanması ve özellikle liseye giden öğrenciler olmak üzere yaşa göre maske kuralı uygulayarak okulların açık kalabileceğini düşünüyor. Aynı zamanda semptomların takibi ve hasta hissedenlerin veya belirtileri gösterenlerin evde kalması gibi önlemler de önemli. Bunları temel alan bir sistemin iyi havalandırılan sınıflarla başarılı olabileceğini düşünüyor.

Bowen öğretmen ve diğer okul çalışanlarının aşılanmasının öncelik olması gerektiğini de söylüyor.

Profesör Fiona Russell da aynı düşünüyor.

“Eğitim için bir plan olması gerekiyor. Okulları sonsuza dek kapalı tutamayız” diyor. Bu virüsün sonsuza dek kalacağı, bir yere gitmeyeceğini söyleyen uzman, yüzde 70 veya 80 aşılanmayla bile virüsün nüfus içinde kalacağını ve bu yüzden de okulları hazır hale getirmemiz gerektiğini söylüyor.

Peki ya çocukların aşılanması?

Avustralya’daki ilaç onay kurumu The Therapeutic Goods Administration 12 ila 18 yaş arasındaki nüfus için sadece Pfizer aşısını onayladı. Ayrıca şu anda 1b fazı kapsamında astım veya epilepsi hastası, bağışıklık sistemi zayıf olan ve Avustralya yerlisi çocuklara aşı yapılıyor.

Profesör Fiona Russel daha küçük çocuklara yapılacak aşılar hakkındaki araştırmaların devam ettiğini söylüyor.

“12 yaş altındaki çocuklar için elimizde henüz bir aşı yok” diyor. Klinik deneylerin devam ettiğini, risk ve yararlarını çok iyi bilmek gerektiğini ve bu yüzden de yakın dönemde aşı beklemememiz gerektiğini söylüyor.

Avustralya’nın Başhekimi Profesör Paul Kelly de sadece en riskte olan çocukların aşılanması stratejisinin ileride değişebileceğini söylüyor.

Yurt dışından farklı stratejiler uygulayan ülkelerden gelen verilere göre planlarını değiştirebileceklerini söylüyor. “Örneğin ABD tüm çocuklar için aşılanmayı seçti. TGA de önümüzdeki dönemde verilere bakıp karar verecektir” diyor.

Profesör Jodie McVernon mevcut modellemelerin 12 ila 15 yaş arasındaki çocukların aşılanmasının salgınla mücadelede etkin bir strateji olmadığını gösterdiğini söylüyor. Çocukları daha iyi korumak için ebeveynlerinin, yani 20 ila 39 yaş arasındaki nüfusun, aşılanması gerektiğini düşünüyor.

Çocukların çok değerli olduğunu ve hem çocukları hem de toplumdaki yaşlıları korumak için en etkili stratejinin çalışma çağındaki nüfusun aşılanması olduğunun altını çiziyor.

Profesör Fiona Russell İsrail’de Pfizer’la ve Britanya’da AstraZeneca’yla yapılan araştırmaların da bunu doğruladığını söylüyor.
Çocuklarımızı korumak için şu anda yapabileceğimiz en iyi şey anne ve babaların, tüm yetişkinlerin bu iki aşıdan hangisini olabiliyorlarsa olmaları

En son COVID-19 verileri ve uyarıları için bulunduğunuz eyaletin sağlık bakanlıklarını sitesini ziyaret edebilirsiniz.

NSW, Queensland ve Victoria’daki son COVID-19 verileri ve uyarıları için eyaletin sağlık bakanlıklarını sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Avustralyalılar diğer insanlarla aralarında en az 1.5 metrelik bir mesafe koymalı. Federal hükümetin sunduğu son bilgilere göre Koronavirüs belirtileri hafif sağlık sıkıntısıyla zatürre arasında değişebiliyor. Semptomlar arasında yüksek ateş, öksürük, yorgunluk ve nefes darlığı var.  Virüsü kapmış olabileceğinizi düşünüyorsanız, doktorunuzla irtibata geçin, kliniği ziyaret etmeyin. Veya 1800 020 080 numaralı telefondan ulusal Koronavirüs Sağlık Bilgi Hattı’nı arayın. Nefes almakta zorlanıyorsanız veya bir acil sağlık sıkıntısı yaşıyorsanız, 000’ı arayın. Koronavirüs hakkında haberler ve en son haberler için SBS Türkçe’nin  ziyaret edin. Ayrıca, Türkçe konuşanlar için özel olarak hazırladığımız  da izleyebilirsiniz.

 

 

 


Share