Öne çıkanlar
- Avustralyalı Müslümanlar sadece ayrımcılıkla karşılaşmıyor, ayrıca seslerini yükseltmeye de korkuyorlar.
- Müslümanlar 11 Eylül saldırısı sonrası halkın tutumunda belirgin bir değişim gözlemliyor
- Eşit fırsat için kanuni bir çerçeve öneriliyor.
Beş yaşında Güney Afrika’daki Aparteid sisteminden kaçan Zaahir Edries, yerleştiği Avustralya’nın kendisine aradığı fırsat eşitliğini sunacağını umuyordu.
Ancak 11 Eylül saldırıları sonrasında Müslüman bir çocuk ve ailesi için Avustralya’ya yerleşmek kolay olmamış.
11 Eylül 2001’den sonra kendisi için her şeyin değiştiğini, genel olarak halktan kimliğine ve dinine yönelik tutumun sertleştiğini ve eskisi gibi bir iletişim olmadığını söylüyor. Bir genç olarak, Müslüman kimliğiyle iğrenç suçluların dünyanın bir başka tarafında işlediği korkunç suçları açıklamak zorunda kalmanın zorluğunun altını çiziyor.
Edries yaşı ve mesleğinde ilerledikçe yaşadığı ayrımcılık tecrübesinin de değiştiğini söylüyor.
Bugün açıklanan ve “Sharing the Experiences of Australian Muslims” Avustralyalı Müslümanların deneyimleri paylaşma adlı rapor, bu tür olayların oldukça sık görüldüğünü gösteriyor.
Çalışmaya katılan bin 17 kişinin yüzde 80’i ayrımcılığa maruz kaldığını söylemiş.
Yarısı emniyet güçlerinden ayrımcılık gördüğünü söylüyor.
Yüzde 48’i işyerlerinde veya iş isterken, yüzde 29’u ise eğitim kurumlarında ayrımcılığa maruz kaldığını belirtmiş.
Saldırılar kayıt altında
“Islamophobia Register” adlı grubun kurucusu ve insan hakları savunucusu Mariam Veiszadeh de saldırıya maruz kaldığını söylüyor.
Aldığı ölüm tehditleri yüzünden polisin evi önünde sürekli devriye gezdiğini, polisin aldığı tehdit telefonlarının kimden geldiğini takip ettirdiğini veya ev adresinin ifşa edilmesi gibi saldırılar tecrübe ettiğini söylüyor. O evden bir süre önce çıktığı için şanslı olduğunu söyleyen Veiszadeh, o adrese daha sonra domuz eti gönderildiğini söylüyor. BU tür aşırı saldırıların İslamofobiye karşı yaptıkları yüzünden olduğunu belirtiyor.
Rapora göre Avustralyalı Müslümanların dörtte biri kendileri veya sevdikleri ayrımcılığa uğrayınca şikâyet etmeye korkuyor. Daha da kötüsü, şikâyet edenlere gereken destek de verilmiyor.
Raporun tavsiyelerinden biri federal hükümetin ırkçılık karşıtı bir kanuni çerçeve belirlemesi.
Avustralya İnsan Hakları Komisyonu’nda ırk komiseri Chin Tan ulusal bir çözüm olması gerektiğini söylüyor.