Explainer

Greta Thunberg neden nükleer enerjiyi desteklemeye karar verdi?

Geçmişte nükleer enerjiyi eleştiren küresel ısınma aktivisti Greta Thunberg artık farklı düşünüyor. Peki bu değişimin arkasında ne var ve nükleer enerji kömürden ne kadar daha temiz?

A composite image of Greta Thunberg, a coal mine and a nuclear power plant.

Rusya’nın Ukrayna’yı istilası sonrası ortaya çıkan küresel enerji krizi yüzünden Greta Thunberg nükleer enerji tartışmasında taraf değiştirdi. Source: SBS

Öne Çıkanlar
  • Nükleer enerji güvenli mi?
  • Greta Thunberg nükleer enerji tartışmasında tarafını belli etti.
Dünya çapında ülkeler ve petrolüne alternatif ararken enerji fiyatları artıyor. Bu ortamda nükleer enerjinin riskleri ve avantajları tekrar tartışma konusu oldu.

Küresel ısınma aktivisti Greta Thunberg bu hafta Almanya’nın kış ayları için nükleer enerji kaynaklarını tam olarak kullanmak yerine kapalı duran kömürle çalışan termik santralleri açma kararını eleştirdi.

sonrasında Almanya aşamalı bir şekilde nükleer santrallerini devre dışı bırakma kararı almıştı. Ancak Rus doğal gazı olmadan kışa hazırlanan Almanya’da hükümet geçenlerde Alman hükümeti açık kalan iki nükleer santralinin Nisan 2023’e kadar açık tutacağını açıkladı.
Aynı zamanda gelen enerji krizine karşı kömür ve petrolle çalışan çok sayıda santrali de yeniden açacağını açıkladı. Hükümet 2030’a kadar kömür kullanımının tamamen devreden çıkarılacağı taahhüdünde bir değişiklik olmadığını söylüyor.

Alman televizyon programı Maischberger’e konuşan Thunberg, Almanya’nın mevcut nükleer santrallerini kapatıp kömürle çalışanları açmasının hata olacağını söyledi.

“Bana sorarsanız, nükleer enerji seçenekleri dururken kömüre odaklanmak çok kötü bir fikir” dedi.

Ancak Temmuz’da Avrupa Birliği karbon emisyonunu azaltmak için nükleer gücün tercih edilen temiz enerji kaynağı olduğunu açıkladığında Thunberg kararı eleştirmişti.

Twitter’da paylaştığı mesajda hiçbir lobicilik faaliyetinin nükleer enerjiyi “yeşil” yapmayacağını belirten Thunberg, ihtiyaç olan kaynağın yenilenebilir enerji olduğunu söylemişti.

Maischbergerê verdiği demeçte Thunberg, nükleer enerji çevresinde tartışmayı “zehirli” olarak niteledi ve Rusya’nın Ukrayna’yı istilasının büyüyen iklim krizini gölgelememesi gerektiğini söyledi.

“Her savaş bir felakettir. Her açıdan. Ancak biz aynı anda farklı konulara da odaklanabilmeliyiz” dedi.

SBS News’a konuşan Avustralya Ulusal Üniversitesi’ndeki Enerji Değişimi Enstitüsü (Energy Change Institute) Direktörü Kenneth Baldwin, Almanya gibi ülkelerin yenilenebilir enerji kapasitesini büyük bir hızda arttırdığını ancak bu büyümenin Rus gazının yerine geçebilecek kadar hızlı olmadığını söyledi. Prof. Baldwin, “Bu yüzden de Almanya nükleer veya kömür arasında seçim yapmak zorunda kaldı. Almanya’nın şu anda endişelendiği konu bu kış ne olacağı” diyor.

Almanya’nın önümüzdeki kısıtlı süre içinde gerekli miktarda güneş ve rüzgâr enerjisi kaynağı yaratması imkânsız.

Prof. Baldwin Almanya’nın aksine Fransa’nın nükleer yoğun enerji sistemi sayesinde mevcut krize karşı kendini daha iyi koruduğunu söylüyor.

Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (International Atomic Energy Agency) verilerine göre Fransa’nın ürettiği enerjinin yüzde 69’u nükleer kaynaklardan geliyor.

Nuclear power graphic
Nükleer enerjiye en bağımlı on ülke arasında Fransa lider. Source: SBS News Source: SBS
Prof. Baldwin önümüzdeki yıllarda Fransa’nın nükleer enerjiye bağımlılığının ve güneş ve rüzgâr enerjisine de yatırımın artacağını öngörüyor. “Ancak Almanya güneş ve rüzgâra ne kadar yatırım yaparsa yapsın hep eksik kalacak çünkü nükleer santrallerini kapatıyor” diyor.

Rusya’nın Ukrayna’yı istilasının tetiklediği enerji krizine iki ülkenin verdiği tepkinin farklılığının ilginç olduğunu söylüyor.

Nükleer kömürden iyi mi?

Birleşmiş Milletler küresel sıcaklık artışını endüstri devrimi öncesine göre 1.5 Santigrat dereceyle sınırlandırmak için kömür kullanımının aşamalı bir şekilde sona erdirilmesi gerektiğini belirtiyor.

BM Hükümetlerarası Küresel Isınma Paneli (Intergovernmental Panel on Climate Change - IPCC) Nisan’da yayınladığı raporda küresel çapta kömürle beraber petrol tüketiminin de azalması gerektiğinin altını çizdi.
Uluslararası Enerji Kurumu (International Energy Agency - IEA) verilerine göre elektrik üretiminde en fazla kullanılan yakıt kömür. Kömür ayrıca en büyük CO2 emisyon nedeni ve bu açıdan düşük karbon emisyonlu enerji sisteminin önündeki en ciddi engel.

IEA fosil yakıtlar yerine nükleer kullanmadan küresel çapta sıfır karbon emisyon hedefine ulaşmak son derece zor.

Küresel çapta bakınca, dünya elektrik üretimin yüzde 10’u 2021 itibariyle aktif 439 nükleer santral tarafından üretiliyordu.

nükleer enerji son 50 yıldır sistemin bir parçası ve kömür, doğal gaz ve petrolün yerini alan nükleer enerji sayesinde 66 gigaton daha az CO2 emisyonu üretildi.

“Nükleer enerji olmadan ABD ve AB başta olmak üzere gelişmiş bölgelerin ürettiği CO2 emisyonu yüzde 20 daha fazla olurdu.”

Verilere göre salınımı rüzgârın ürettiğinin 180 ve nükleerin ürettiğinin neredeyse 300 katı.
A graph showing the dirtiest sources of energy. Coal is shown to be the dirtiest.
En kirli enerji kaynaklarını gösteren grafik. Kömür bariz bir şekilde en kirlisi.
Nükleer enerjinin dünyanın artan enerji ihtiyacına yönelik bir çözüm olduğu düşüncesi seslendirilince herkesin aklına Çernobil veya Fukushima gibi nükleer felaketler geliyor.

Hava kirliliği ve kazalar göz önüne alınınca elektrik üretiminde güvenlik konusunda kömür en tehlikeli olarak öne çıkıyor.

A graph showing the deadliest sources of energy. Coal is in the lead spot.
En ölümcül enerji kaynaklarında kömür öne çıkıyor.
OurWorldinData’nın derlediği verilere göre,

Prof. Baldwin, “Güvenli olmasına rağmen birçok ülkede tanık olduğumuz kutuplaşma ve siyaset nükleer enerjinin kabul görmesini engelliyor” diyor.

Avustralya nükleer kutupların hangisinde

1998’den beri nükleer enerji kaynakları Avustralya’da yasak ancak bu uranyum yakıt kullanan enerji üzerine hararetli tartışmaları engellemiyor.

Ağustos’ta muhalefet lideri nükleer tartışmayı tekrar gündeme getirmeye çalıştı ve koalisyonun “bir sonraki nükleer teknolojilerin” Avustralya’da uygulanması potansiyelini tekrar değerlendireceğini söyledi.

“Avustralya’nın nükleer enerjinin yararları ve zararlarını bilinçli ve dürüst bir şekilde tartışmasının zamanı geldi” diye konuştu.

Eylül’de ise Albanese hükümeti yenilenebilir enerji kaynaklarına geçerek 2030’a kadar emisyonu 2005 seviyesinin yüzde 43 altına getirme hedefini yasalaştırdı. 2050 için sıfır emisyon hedefi de yasal hale getirildi.

tarafından Temmuz’da yayınlanan bir rapor, elektriğin en ucuz üretildiği yakıtların güneş ve rüzgârın olduğunu belirtti.

Rapora göre, “100 yüz yenilenebilir sistem rüzgâr ve güneş enerjisinin dışında hidro enerji, biyo-yakıt ve yeşil hidrojen de içerecek.” Ayrıca raporu Küçük Modüler Nükleer Reaktörlerin Avustralya’da kullanıma girmesinin 2030’a kadar mümkün görünmediğini belirten rapor, bunun önündeki engelin teknolojinin fazla yeni ve pahalı olması olduğunu belirtti.

Avustralya’nın önde gelen çevre gruplar enerji kaynakları arasına nükleeri ekleme önerilerini kesin bir dille reddediyor.

Avustralya Koruma Vakfı (Australian Conservation Foundation - ACF) geçen hafta yayınladığı bir raporda, nükleer enerjiyi yeniden siyaset gündemine sokma çabalarını eleştirdi.

ACF’in nükleer enerji karşıtı kampanyasından Dave Sweeney, “‘Yeni nesil’ nükleer geçerli bir seçenek değil. Avustralya’da nükleer enerji projesi istemenin de mantıklı bir tarafı yok” diyor.

Nükleer enerjinin düşük karbon ekonomisine geçişi yavaşlatacağını, elektrik ücretlerini artıracağını belirten aktivist, nükleer atık ve nükleer felaket riskine de dikkat çekiyor. Ayrıca nükleer santrallerin on yıllar boyunca oluşturacağı ekonomik masrafın da gelecek nesillerin üstüne yıkılacağını savunuyor. “Avustralya’nın enerji geleceği radyoaktif değil yenilenebilir” diyor.

İklim Konseyi (Climate Council) de nükleer enerjiye kesinlikle karşı. , “Kapsamlı bir iklim eylem planına odaklanacağımıza gereksiz yere nükleer gereksiz bir şekilde nükleere zaman ve enerji harcıyoruz” deni.

Depolamayı dahil edince bile Avustralya’da en ucuz enerjinin rüzgar ve güneşle üretileceğini belirten İklim Konseyi, ayrıca düşük riskli, kirletmeyen ve yenilenebilir olduğuna da dikkat çekti.

“Günün sonunda, Avustralya’da yeni nesil enerji üretimi seçenekleri arasında nükleer enerji en yavaş, en pahalı, en tehlikeli ve en esnek olmayanı” diyor.

Share
Published 13 October 2022 1:08pm
By Isabelle Lane
Source: SBS


Share this with family and friends