Türkiye’de Danıştay’ın 1934’teki hükümet kararını iptal edmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ayasofya’yı ibadete açmasının yankıları sürüyor. 1934’ten beri müze olarak hizmet veren binanın 24 Temmuz’da ibadete açılacağı bildirildi.
Birleşmiş Milletler’in kültür kurumu UNESCO, kararı üzüntü ile karşıladığını ve öncesinde Dünya Kültür Mirası listesindeki bu yapı yakkında bir görüş alışverişi olmadığını belirtti.
UNESCO Başkanı Audrey Azoulay, endişesini Türkiye’nin kurumdaki elçisine ilettiğini söyledi.
537 yılında Bizans İmparatorluğu zamanında inşa edilen Ayasofya, Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi sonrası camiye çevrilmişti. 1934’te ise müzeye çevrilen bina, “İstanbul’un Tarihi Bölgeleri” kapsamında UNESCO Dünya Mirası listesindeydi.
UNESCO kararın, insanlık için evrensel bir önemi olan ve Hagia Sofia olarak bilinen kompleksin statüsü için bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Binaya erişimde yapılacak herhangi bir değişimin 1972 Dünya Mirası Konvensiyonu’nu ihlal edebileceği uyarısını yaptı.
ABD ve Rusya’da kilisenin önde gelenleri kararı eleştirdi. Yunanistan’ın Kültür Bakanlığı ise kararı açık bir provokasyon olarak niteledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Ayasofya’nın camiye çevrilmesinin hayal kırıklığı yarattığını ancak herkese açık olması yönünde bir planın açıklanmasını umduğunu belirtti.
Ayasofya’nın çevresindeki minareler Osmanlı döneminde inşa edilmişti. Danıştay kararında Ayasofya’nın müze olarak kullanımının yasalara uygun olmadığını belirtti.
Washington Institute for Near East Policy’deki Türk Araştırmaları Programı’nın başındaki Soner Cagaptay, Ayasofya’nın ibadete açılmasının Erdoğan’ın son 10 yılda başlattığı dini devriminin zirvesini oluşturduğunu söyledi.